İklim krizi tarımı nasıl etkiliyor?
İklim değişikliği nedeniyle toprak ve su rejimlerinin değişiminden ve yanlış gübrelemeden kaynaklı tarımsal üretim azalmakta, gıda güvenliği tehlike oluşturmaktadır.
Ortalama sıcaklıkta oluşan mevcut artış, insanların fosil yakıtlar yakması dolasıyla ormanların günden güne azalması, bazı tarımsal ve endüstriyel uygulamaların yanlışlığı, karbondioksit ve metan gazı başta olmak üzere sera gazlarının artması, bu sera gazlarının dünyanın alt atmosferinde daha büyük miktarlarda ısı tutması küresel ısınmaya neden olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) iklim değişikliğini 21. yy’da küresel sağlığa yönelik en büyük tehdit olarak nitelendirmektedir.
İklim değişikliğinin tarıma getirdikleri
İklim değişikliği nedeniyle çöllerde genişleme, buzullarda buzların erimesi, orman yangınlarında artış, hava şartlarının değişmesi daha yaygın hale gelmekte, birçok canlı türünün neslinin tükenmesine yol açmaktadır.
İklim ve Tarım
Daha sıcak ve az yağışlı iklim koşulları, su kaynaklarındaki azalma, kuraklık, topraktaki bozulmalar, üretimde ve kalitede azalma, bilinçsiz şekilde yapılan gübreleme ve ilaçlama tarımda olumsuz etkiler bırakmaktadır.
Ekim-dikim, hasat-harman gübreleme, artan karbondioksit kontrasyonlarının bitki gelişimini arttırması bitkisel çeşitlilik, sulama yöntemlerindeki problemlerde tarımı olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Sıcaklık artışları, toprağın bozulma hızında etki göstermektedir. Toprağın bozulmasından kaynaklanan erozyon tehlikesi de gün geçtikçe artmakta ve toprak verimliliği azalmaktadır. Araştırmalara göre Türkiye’de toprak verimliliği son 10 yılda %23 düşüş göstermektedir . Tarım alanında yaygınlaşan yenilikçi mücadeleler iklim değişikliği ile mücadelede katkı sağlayacaktır.
İklim değişikliğinin tarım üzerine etkilerini azaltmak için neler yapılabilir?
İklim değişikliğinin etkilerini minimalize etmek için üreticilere basınçlı sulama hibe desteği, toprak analizi desteği, yenilenebilir enerji kaynakları desteklerinin verildiği bildirilmelidir. Sulama ve su tasarrufuna yönelik çalışmalar, damla sulama yönteminin kullanılması,topraktaki su tutumunun arttırılması, toprak yapısının iyileştirilmesi, kuraklığa dayanıklı tür ve yeni çeşitlerin bölgeye adaptasyonu sağlanıp üretimdeki oranların arttırılması, üreticilere toprak konusunda eğitimler verilerek bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Kimyasal gübre kullanımını minimalize edip yeşil ve organik gübrelerin yaygınlaştırılması, gübre seçiminde yavaş emisyonlu gübre kullanılmalıdır. Anız yakılmalarının önüne geçilmesi, alternatif ürün yetiştiriciliği çalışmaları yapılmalıdır.
Haber: Kader SAĞDIÇ